Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Namaz  >  Hastalıkta namaz  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Hastalıkta namaz

Sual: Hasta, namazlarını nasıl kılar?
CEVAP
Hastalık değişiktir. Ayakta duramayan hasta oturarak kılar. Oturamayan da yatarak ima ile kılar.
Hadis-i şerifte, (Hasta, namazını ayakta kılamazsa, oturarak, buna da gücü yetmezse, sırtüstü yatarak ima ile kılar) buyuruldu. Âl-i İmrân suresinin, (Onlar ayakta iken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler) mealindeki 191. âyetindeki zikir, namaz demektir. (Namazı, gücü yeten ayakta kılar, ayakta kılmaktan aciz olan oturarak kılar, bundan da aciz olan, yatarak ima ile kılar) demektir. (Bahr-ür-râık)

Sual: Ayakta iken başı dönen, başı, gözü veya başka yeri çok ağrıyan, yahut ayakta durunca idrar, yel kaçıran veya yarası akan, ayakta kılınca avret yeri açılacak olan, nasıl kılar?
CEVAP
Bunlar da oturarak kılar. Ayakta kılınca hastalığının artacağını veya iyi olmasının gecikeceğini kendi tecrübesi ile veya uzman ve salih bir doktorun bildirmesi ile anlayan hasta da, yere oturarak kılar. Kolayına geldiği gibi bağdaş kurarak veya başka türlü yere oturur. Rüku için, biraz eğilir, secde için, başını yere koyar.

Sual:
Belim ağrıyor, eğilemiyor ve secde edemiyorum. Ayaklarımı bükemiyorum, namazımı nasıl kılabilirim? Sandalyeye oturup kılabilir miyim?
CEVAP
Yere oturup ayaklarınızı kıbleye doğru uzatarak ima ile kılarsınız. Yere oturamazsanız, kıbleye karşı uzatılmış yatak üzerinde, ayaklarınızı sarkıtmadan oturarak kılarsınız.

Eğer sandalyeye veya koltuğa oturmak gerekiyorsa, o zaman önünüze başka bir sandalye veya sehpa koyarak ayaklarınızı onun üstüne koyarsınız, yani ayaklar kıbleye karşı uzatılarak namaz kılınır.

Sual:
Birçok camilere sandalyeler konmuş. Sandalyede namaz kılanlar, (Dinde kolaylık olduğu, güçlük olmadığı için sandalyede namaz kılıyoruz) diyorlar. Doğru mu?
CEVAP
Doğru değildir. Dinde güçlük yok demek, (Size güç gelen ibadetleri yapmayın veya bu ibadetleri istediğiniz gibi değiştirin) demek değildir. Dinimizin izin verdiği ruhsatlardan istifade edilir. Camiye kadar gelen kimse yere de oturabilir. Secde edemiyorsa, ayaklarını kıbleye doğru uzatarak ima ile namazını kılar. Yahut sandalyeye oturup ayaklarını başka bir sandalyenin üstüne koyabilir.

Sandalyede namaz
Sual:
Hasta bir kimsenin, sandalyede namaz kılması niçin caiz değildir?
CEVAP
Din kitaplarında deniyor ki:
Ayakta duramayan veya zarar gören, başı dönen kimse, farzları da, secde ettiği yerde oturarak kılar. Rüku için eğilir. Secde için, başını yere koyar. Duvara, değneğe, insana dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması ve o kadarcık ayakta okuması farzdır. Secde için yere eğilemeyen hasta, 25 cm.den yüksek olmayan, sert bir şey üzerine secde eder. Alnında yara olan, yalnız burnu ile, burnunda yara olan da, yalnız alnı ile secde eder. Alnında ve burnunda birlikte özür olup başını yere veya böyle sert bir şey üzerine koyamayan, ayakta durabilse bile, yere oturarak ima ile kılar. Yani rüku için biraz eğilir. Secde için, rükudan daha çok eğilir. Secde için, kendisi veya başkası, yerden bir şey kaldırıp, yüzünü bunun üstüne koyması tahrimen mekruhtur.

Resulullah efendimiz bir hastayı ziyaret etti. Bunun, eli ile yastık kaldırıp, üzerine secde ettiğini görünce, yastığı aldı. Hasta, odun kaldırarak bunun üstüne secde etti. Odunu da aldı ve (Gücün yeterse, yere secde et! Yere eğilemezsen, yüzüne bir şey kaldırıp, bunun üzerine secde etme! İma ederek kıl ve secdede, rükudan daha çok eğil!) buyurdu. (Fethul-kadir, Merakıl-felah, Halebi, Mecmaul-enhür)

Bir uzvundaki dertten dolayı uygun oturamayan kimse, istediği gibi oturur. Oturabilmek için, ayaklarını kıbleye karşı uzatabilir. Bir yerini yastığa veya başka şeye dayar. Yahut, bir kimse tutarak düşmesine mani olur. Yüksek bir şeyin üstüne oturup ima ile kılması caiz değildir.

[Sandalyede oturarak kılanın namazı kabul olmaz. Çünkü, sandalyede oturmak için zaruret yoktur. Sandalyede oturabilen kimse, yerde de oturabilir ve yerde oturabilenin yere oturup kılması lazımdır. Namazdan sonra, yerden ayağa kalkamayan, sandalyeden ise kolay kalkan hastayı yerden bir kimse kaldırır. Yahut, kıbleye karşı olan bir karyolada, ayaklarını sarkıtmadan oturarak kılar. Namazdan sonra, ayaklarını yatağın bir yanına sarkıtıp, sandalyeden kalkar gibi kalkar.]

Bir şeye dayanarak veya bir kimsenin tutması ile de, yerde oturamayan hasta, sırt üstü yatarak kılar. Ayaklarını kıbleye uzatır. Başı altına yastık koyar. Yüzü kıbleye karşı olur. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine yatar. Rüku ve secdeleri, başı ile ima eder. Böyle de ima edemeyen aklı başında bir hasta, bir günden çok namazını kılamazsa, hiçbirini kaza etmez. Semavi bir sebep ile, yani elinde olmayarak, mesela hastalık ile veya baygın yahut secde, rekat sayılarını unutacak kadar dalgın olarak, beşten fazla namazını kılamayan da böyledir. Alkollü içkiler veya ilaç alarak böyle baygın, dalgın olanın, kılamadığı namazlarının adedi birkaç günlük olsa da, hepsini kaza etmesi lazımdır.

Hastanın yatakta veya sandalyede, ayaklarını sarkıtarak oturup, ima ile kılması caiz değildir. Hasta, yerde veya uzunluğu kıble istikametinde olan bir çekyat üstünde, kıbleye karşı oturarak kılar. Yere oturunca kalkamazsa, sandalye, koltuk veya yatak üzerine oturur, ayaklarını bir sehpanın üstüne koyarak ima ile kılar. Felçli olup sandalyesinden inip binemeyen de, mümkünse ayaklarını sehpaya koyar veya koydurur. Buna da imkan yoksa, zaruretten dolayı kendi sandalyesinde kılması caiz olur.

Sual: Bacaklarını bükemeyen hastalar sandalyede namaz kılamıyor. Bu hasta oturup kalkamıyorsa veya felçli ise ne olacak? Tekerlekli sandalyesinde kılamaz mı?
CEVAP
Ayaklarını bükemeyen hasta, yatağının içinde, ayaklarını kıbleye karşı uzatarak ima ile kılabilir. Divanda, somyada veya yatakta böyle oturarak kılar. Koltuğa oturursa ayaklarını sehpaya veya başka bir koltuğa koyarak kılabilir. Bunları da yapamayan hasta yatarak ima ile kılar.

Tekerlekli sandalyesinde oturan felçli de, bir yardımcısı yoksa, ayaklarını önündeki sehpaya koyamayacağı için, ayaklarını sarkıtarak da kılması caiz olur.

Sual:
Bacakları felçli olan namazlarını tekerlekli sandalyede kılabilir mi?
CEVAP
Bir yardımcı ile de yere inme imkanı varsa veya ayaklarını koyabileceği bir sehpa varsa sandalyede namaz kılmak caiz olmaz. Yere indirecek bir yardımcı bulunmadığı zaman, ayaklarını sehpanın üstüne koyamıyorsa, vakit çıkma tehlikesi de varsa, zaruretten dolayı namazı tekerlekli sandalyede ima ile kılmak caiz olur.

Sual: Ayakta zor kılan hasta nasıl namaz kılar?
CEVAP
Ayakta duramayan veya zarar gören, başı dönen kimse, farzları da, secde ettiği yerde oturarak kılar. Rüku için eğilir, secde için, başını yere koyar. Duvara, direğe, insana dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması ve o kadarcık ayakta okuması farzdır.
Dayanarak oturmak mümkün iken, yatarak ima caiz olmaz.

Farz kılarken özürsüz, duvara, direğe dayanmak mekruhtur. Bir özür olursa mekruh olmaz.
Hasta, sağ ve soluna sehpa gibi bir şey koyup onlara dayanarak ayağa kalkabilirse öyle kılması gerekir. Bu da mümkündür.

Sual:
Hamile kadın, namazlarını oturarak kılabilir mi?
CEVAP
Namazda ayağa kalkmakta zorlanıyorsa, sağına ve soluna, sehpa koyup, onlara dayanarak kalkabilir. Bu şekilde de ayakta kılamazsa, o zaman oturarak kılabilir.

Sual:
Doktor hareket edersen çocuğun düşer, hep yatman lazım dediği hamile, namazı oturup kılabilir mi, abdest yerine teyemmüm edebilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Hastamızın iyi olana kadar hareket etmeden yatması gerekiyor. Rüku ve secde yapamıyor. Ama ayakta dikilebiliyor. Bu hasta namazlarını nasıl kılmalı?
CEVAP
Ayakta veya oturup ima ile kılar. Bunları da yapamıyorsa yatarak ima ile kılar.

Sual: Ayakta da, oturarak da namazını kılamayan hasta nasıl namaz kılar?
CEVAP
Bir şeye dayanarak veya bir kimsenin tutması ile de, yerde oturamayan hasta, sırt üstü yatarak kılar. Başı altına yastık koyar. Yüzü kıbleye karşı olur. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine yatar. Rüku ve secdeleri, başı ile ima eder. Baş ile de ima edemeyen hasta, namazını kazaya bırakır.

Sual:
Alnı ile burnunda yara olan veya başka bir hastalık sebebiyle başını yere koyamayan hasta nasıl namaz kılar?
CEVAP
Oturup ima ile namazını kılar. Rüku için biraz eğilir, secde için, rükuda eğildiğinden daha çok eğilir.

Sual:
Ne kadar yüksek olan yere secde etmek caiz olmaz?
CEVAP
25 cm den yükseğe secde etmek caiz değildir. Bazı âlimlere göre, az yükseğe de secde etmek caiz değildir. (Camiur-rumuz)

Sual:
25 cm den az olan mesela 5 cm yükseğe secde etmek caiz mi?
CEVAP
Mekruhtur. Yani namaz sahih olursa da sevabı gider. Secde edilen yer hiç yüksek olmamalıdır.

Sual:
Hastanede hastamız var. Çeşitli cihazlar bağlı. Kıbleye tam dönemiyor. Ne yapması gerekir? Namaz kılarken, ayaklarını kıbleye karşı uzatmasında mahzur var mıdır?
CEVAP
Kıbleye dönemeyen hastanın, kolayına gelen tarafa doğru kılması caiz olur.
Ayaklarını kıbleye uzatır. Dikebilirse, dizlerini dikmesi iyi olur. Başı altına yastık koyar. Yüzü kıbleye karşı olur. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine yatar. İma ile kılar. Kolayına hangisi geliyorsa öyle yapar.

Sual: Ayakta fazla duramayan hasta, tekbiri de oturarak mı alır?
CEVAP
Duvara falan dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması farzdır.

Sual: Ayakta namaz kılınca idrar kaçıran, oturunca idrarı akmayan, oturarak mı kılar?
CEVAP
Evet.

Sual: Secde edince idrar veya yel kaçıran da, ayakta ima ile mi kılması gerekir?
CEVAP
Evet.

Sual: Oturamayan hasta, ayakta ima ile mi kılar?
CEVAP
Evet.

Sual:
Yatarak ima ile kılarken, sağa veya sol tarafa yatarak da kılabilir mi?
CEVAP
Evet. Sağ tarafa yatmak, sol tarafa yatarak kılmaktan evladır. Sırtüstü yatmak da sağa yatıp ima ile kılmaktan evladır.

Sual: Göz ile ima olur mu?
CEVAP
İma baş ile, vücut ile olur. Göz, kaş ve kalb ile ima olmaz. Fetva böyledir. İmam-ı Ebu Yusuf’a göre, başı ile ima edemeyen hastanın gözü ile ima etmesi caizdir. İmam-ı Züfer’e göre ise, kalbi ile de ima caizdir. (Redd-ül-Muhtar, Halebi, Tahtavi)

Baş ile de ima edemeyen hasta, isterse, imam-ı Ebu Yusuf’un kavlini tercih ederek veya Şafii mezhebini taklit ederek göz ile ima ederek kılabilir.

Sual: Beyin ameliyatı geçirdim. Başımı sağa sola çeviremiyorum. Namazı nasıl kılabilirim?
CEVAP
Başı sallamak sağa sola çevirmek gerekmez. Secde edebiliyorsanız hiç mesele yok. Edemiyorsanız, oturarak ima ile kılarsınız.

Sual:
Ayakta duramayan hastanın, kaza namazını oturarak kılması caiz midir?
CEVAP
Evet.

Sual: Sağlam iken kılınamayan namazlar, hasta iken teyemmümle ve oturup ima ile kaza edilebilir mi?
CEVAP
Evet caizdir. (Redd-ül Muhtar)

Sual: Ayağımda mantar var. Ayakta durunca tazyikten dolayı yaşlık çıkıyor. Abdestimin bozulmaması için oturarak kılsam caiz olur mu?
CEVAP
Evet oturarak namaz kılmak gerekir. (Hindiyye)
Maliki'yi taklit ederseniz, yaşlık çıkmakla abdestiniz bozulmuş olmaz.

Sual: Yatalak bir hasta, abdest alması veya aldırtması mümkün değilse ne yapar?
CEVAP
Teyemmüm eder, namazlarını ima ile kılar. (Merakıl-felah)

Sual:
Bir hastalıktan dolayı konuşamaz hâle gelen namazı nasıl kılar?
CEVAP
Dinimiz, hiç kimseye gücünün yetmediğini emretmez. Dilsiz olanlardan veya konuşamayan kimselerden yahut ses telleri kuruyup konuşamayanlardan kıraat farzı sakıt olur [düşer.] (Merakıl-felah)

Demek ki, şuuru yerinde olan bir hasta, her halükârda namazını kılması gerekir. Bu da namazın çok önemli bir ibadet olduğunu göstermektedir.

Sual:
İyileşmesi mümkün olmayan bir hastalığa yakalanan kimsenin teyemmüm edecek durumu olmadığı gibi, bir yardımcısı da yoksa yine de namaz kılması gerekir mi?
CEVAP
Şuuru yerinde olduğu müddetçe yine de bütün çarelere baş vurup kılmaya çalışması gerekir. Yemeğini kim yediriyor, diğer hizmetlerini kim yapıyorsa o teyemmüm ettirir. Gerekirse, iki namazı cem edebilir. Yatarak ima ile kılabilir. İma ile de kılamayan namazını kazaya bırakır.

Sual: Felçli, teyemmüm için yardımcı bulamazsa, namaz kılmaz mı?
CEVAP
Yemek yediren, ihtiyacını gören teyemmüm etmesine de yardım eder.

Sual: Kuyruk sokumunda kıl dönmesi nedeniyle ameliyat olan bir yakınımız var. Ameliyat yerindeki dikişler açıkta, doktorlar iki hafta su değdirmeyeceksin demişler. Yaranın üzerinde sargı falan yok. Bu hasta gusül abdesti alırken nasıl hareket etmeli. Dikişli yaralı bölgenin üzerini bir bezle örtüp sargı gibi yaptıktan sonra bunun üzerini mesh edebilir mi?
CEVAP
Evet edebilir.

Sual: Bir hasta bir ay falan yüz üstü hareket etmeden yatması gerekiyor. Yürümesi dahi yasak, sadece ayakta dikilebiliyor. Fakat rüku ve secde yapamıyor. Bu hasta namazlarını nasıl kılar?
CEVAP
Oturup ima ile kılar. Oturamıyorsa yatarak ima ile kılar.

Sual: Bacağına ameliyatla protez takılan bir hastanın bir ağrısı ve sızısı yok, namazı nasıl kılar?
CEVAP
Ayakta kılamazsa oturarak kılar.

Sual: Beli ağrıyan namazını nasıl kılar?
CEVAP
Secdeye gidemeyen, yere oturup ayaklarını kıbleye doğru uzatarak ima ile kılar. Yani rüku için azıcık eğilir, secde için ondan biraz daha fazla eğilir, böylece namaz kılınır. Sandalyeye oturarak kılınmaz. İlla ki sandalyeye veya koltuğa oturmak gerekiyorsa, o zaman önüne başka bir sandalye, tabure vesaire koyarak ayaklarını onun üstüne koyar, yani ayaklar kıbleye karşı uzatılarak namaz kılınır. Sandalyede oturup ayakları aşağı salarak kılınmaz.

Sual: Ağır hasta namazını nasıl kılar? Namaz üzerinden sakıt olmuyor mu?
CEVAP
Aklı başında ise namaz sakıt olmaz. Oturarak veya yatarak kılması lazım. Secdeye gidemezse, oturarak rüku için başını biraz eğer, secde için biraz daha fazla eğer. Secdeye gidebiliyorsa oturarak kılar. Ayağa bir şeye dayanarak kalkabiliyorsa yanına sehpa gibi bir şey koyarak ayağa kalkar. Ayakta duramayan oturarak kılar. Oturamayan yatarak kılar. Dinimizde kolaylık var. Bu herkesin kolayına, işine geleni yapması demek değildir. Ayağa kalkabiliyorsa oturarak kılamaz. Oturarak kılıyorsa ima ile kılamaz.

Hasta olan için abdest almak zor ise, Maliki’de iki namazı cem edip kılması caiz olur. Bir yakını abdest aldırmazsa ancak o zaman teyemmüm edebilir.

Sual: Boynumdan ameliyat olacağım için başımla ima edemem. Ne yapmam lazım?
CEVAP
Vücudunuz sağlam olduğuna göre, yere oturursunuz. Rüku için belini biraz eğersin, secde için de ondan biraz daha fazla eğersin, boynu hareket ettirmemen mühim değil. Selam verirken de sağa sola dönmeye ihtiyaç yok. Zaten sağa sola dönmek farz ve vacip değil sünnettir. Selam vermek vaciptir.

Sual: Oturarak kılarken, rükuya ve secdeye ima ile eğilirken eller nereye konulacak?
CEVAP
Rükuda dizler tutulur, secde için de eller uyluklara konur. Kıyamda iken de eller bağlanır. Eller bu şekilde konamasa da namaza zararı olmaz.

Sual:
Kolumda serum varken teyemmüm edilir mi?
CEVAP
Serumun teyemmüme zararı olmaz.

Sual:
Ameliyata girmeden önce, takdim veya tehir edilir mi?
CEVAP
Elbette edilir ve etmek de lazımdır, Hanbeli taklit edilir. Ağızda dolgu varsa Maliki taklit edilir.

Sual:
Özürlü olan Hanefi, ikindiyi kılarken akşam girse, abdesti bozulduğu için namazı sahih olur mu?
CEVAP
Sahih olmaz. Kaza etmesi gerekir. Ama Maliki’yi taklit ederse, abdesti bozulmuş olmaz.

Sual: Abdest alamayacak kadar hasta olanın, hanımı yardım etmezse, teyemmüm mü eder?
CEVAP
Evet. Kadın ile kocasının birbirine abdest aldırması vacip değildir. Birbirine yardım ederek abdest aldırmaları iyi olur. Abdest alamayacak bir kimse, para ile de bir yardımcı bulamazsa, teyemmüm eder.

Sual:
Dilsiz olan veya ses telleri kuruyup konuşamayan, namazı nasıl kılar?
CEVAP
Dinimiz, hiç kimseye gücünün yetmediğini emretmez. Dilsizden veya konuşamayan kimseden kıraat farzı sakıt olur. Okuyamaması namazına zarar vermez. Namazda ayakta durmak farzdır. Fakat ayakta duramayan hasta veya ayakları olmayan oturarak namaz kılar. Oturamayan yatarak ima ile kılar. (Merakıl-felah)

Sual:
Kekeme, namaz kılarken kendi işiteceği kadar bir sesle okuyunca fazla zaman alıyor. Kendi duymayacak kadar içinden okuması caiz olur mu?
CEVAP
Kendi işitemeyecek kadar sessiz, yani içinden okumak caiz olmaz. Kekeme de, fazla zaman alsa da kendi işiteceği kadar sesle okur. (Halebi)

Sual:
Dilsiz namaz surelerini nasıl öğrenir?
CEVAP
Dilsizin okuma mecburiyeti yok. Ayakta durur eğilir kalkar.

Sual:
Zeka özürlü birisi, duaları iyi söyleyemiyor eksik namaz kılması uygun olur mu?
CEVAP
Okuyabildiği kadar okur. Herkese gücünün yettiğinden fazlası sorulmaz.

Sual:
Bir yakınımızın cinsiyeti belli değil. Böyle kimse namazı, erkek gibi mi, yoksa kadın gibi mi kılar? Cenazesini kim yıkar? Sonradan kadın olan erkeklerin durumu nedir?
CEVAP
Kendisinde hem erkeklik, hem de kadınlık uzvu bulunan veya her ikisi de bulunmayan kimseye Hünsa denir. Her iki uzvu olup da, idrarını hangisinden yapıyorsa, ona göre hüküm verilir. Bu, henüz çocuk iken böyledir. Büyüyünce, sakalı çıkar, erkek gibi ihtilam olursa erkek hükmündedir. Göğsü büyür, kadınlık halleri zuhur ederse kadın olduğu anlaşılır.

Eğer erkek veya kadın olduğuna dair hiçbir alamet bulunmazsa veya her ikisinden eşit miktarda bulunursa, böyle kimseye Hünsa-i müşkil denir. Hünsa-i müşkil, kadın olma ihtimali düşünülerek ihtiyatlı hareket eder. Namazı kadınlar gibi kılar. Ölünce, kadınlar gibi kefenlenmesi iyi olur. Teyemmüm ettirilerek defnedilir.

Kadın olduğu zannedilip ameliyatla erkek olduğu meydana çıkan kimse, erkektir. Erkek olduğu zannedilip ameliyat edilince kadın olduğu meydana çıkarsa kadındır. Fakat erkek iken, kadın olmak niyetiyle ameliyat olan, kadın olmaz. (Hidaye, Dürer, Hindiyye)

Sual: Dizim oturup kalkarken ağrı yapıyor. Üzerine de oturamıyorum. Ayakta durabiliyorum ama secdede dizimi kıvıramadığım için ayağımı arkaya doğru uzatıyorum. Mahzuru var mı?
CEVAP
Bir mahzuru olmaz, istediğiniz gibi uzatın. Secde yapabilenin ve ayakta durabilenin ayakta kılması gerekir. Bir şeye dayanarak kalkabilirsiniz, yanınıza tabure veya sehpa koyun öyle kalkın, istediğiniz gibi oturun. Ayağa kalkabiliyorsunuz, oturarak kılamazsınız. Ama gerçekten ayağa kalkınca çok ağrı oluyorsa, namaza ayakta başlarsınız, diğer rekatları oturarak kılabilirsiniz.

Sual: Namaz kılamayan hasta, kılamadığı namaz ve tutamadığı oruç yerine fidye verir mi?
CEVAP
Ağır hasta ve çok ihtiyar kimse, namaz kılamazsa, yerine fakire fidye [para] veremez. Ama tutamadığı oruç yerine fidye vermesi lazımdır.

Sual:
Hastayım, hanımı uyandıramazsam namazı teyemmümle kılabilir miyim?
CEVAP
Evet.

Sual:
Ayağa protezin giyilmesi meşakkatli oluyor. Protezsiz ayakta duramıyorum. Oturarak namaz kılmam caiz mi?
CEVAP
Meşakkatli olunca caiz olur.

Sual:
Secde edemeyen, oturup ima ile kılarken, iftitah tekbirini ayakta mı alması gerekir?
CEVAP
Hayır. Secde edemeyen, ayakta durmaz.

Sual:
Oturunca ayağa kalkamayan, oturarak mı namaz kılar?
CEVAP
Ayakta tekbir alır, sonra oturup kılar.

Sual: Sağ kaşımda yara var. Secde edince kanıyor. Yalnız alnımın sol tarafını ve burnumu yere koyup secde etmem caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Narkozdan kurtulma esnasında namaz vakti çıkarsa ne yapmalı?
CEVAP
İki namaz cem edilir.

Sual: Tehlike zamanında, namazı oturarak veya ima ile kılmak caiz midir?
CEVAP
Düşman veya yırtıcı hayvan korkusundan veya hastalanıp ayakta duramayan veya çamur olup kuru yer bulamayan kimse, namazını ima ile kılar. Daha sonra bunları iade etmesi gerekmez. (Halebi)

Sual:
Şizofreni hastasının namaz durumu nasıl olur?
CEVAP
Gayri tabii hareketleri devamlı değilse, sıhhatli iken namazını kılar, kılmadıklarını da kaza eder.

Sual:
İki eli veya iki ayağı olmayan kimseye de namaz kılmak farz mıdır?
CEVAP
Evet farzdır. Herkes, gücü nispetinde ibadet eder. Ayakta namaz kılamayan oturarak kılar, oturarak da kılamayan yatarak ima ile kılar. Abdest alamayan teyemmüm eder.

Sual:
Trafik kazası geçiren kimse, üç gün komada kalsa, kendine gelince, namazlarını kaza etmesi gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez. Deliren veya bayılan kimse, 24 saatte ayılmazsa, iyi olunca namazlarını kaza etmez. Yani hastalık, bayılmak gibi elinde olmayan bir sebeple, beş vakitten fazla namazını kılamazsa, hiç birini kaza etmez. Beşten az olursa kaza eder.

Sual:
Bulaşıcı bir hastalığı olanın mescide devam etmesi caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir.

Sual: Namazımı normal kılıyorum. Ancak dizlerimde ağrı olduğu için, sert yere koyamıyorum. Dizlerimin altına yumuşak sünger koysam mahzuru olur mu?
CEVAP
Mazeretiniz olduğu için mahzuru olmaz.

Sual:
Her hangi bir hastalıktan özürlü kimseye tavsiyeniz nedir?
CEVAP
Özürlü kimse, Maliki mezhebini taklit ederse iyi olur. Çünkü Maliki’de, abdesti bozan başka bir sebep yoksa, devam eden özür, namaz vakti çıksa da, abdesti bozmaz. Maliki mezhebine göre, özür sahibi olmak için, abdesti bozan bir şeyin hastalık sebebi ile bir kere çıkması kâfidir. Bir namaz vakti içinde devamlı çıkması gerekmez. Namazdan önce veya namaz içinde idrar veya yel kaçıran veya yarasından kan irin çıkan veya devamlı akıntısı olan, abdest ve namazının bozulmaması için, Maliki mezhebini taklit eder. (M.Erbea)

Sual:
Basur hastasıyım, kanama oluyor, çamaşırım kirleniyor. Abdestli durmam zor. Bir kolayı yok mu?
CEVAP
Kolayı var. Maliki mezhebini bu konuda taklit ederseniz, basurdan akan kan, abdesti bozmadığı gibi, necis de sayılmaz. Yani namaz içinde kan gelse, hem abdestiniz bozulmaz, hem de çamaşırı kirleten kan, necis sayılmadığı için o hâliyle kılabilirsiniz.

Namazdan önce kan gelirse, yine abdestinizi bozmaz ancak imkan ve vakit varsa çamaşırınızı değiştirmeniz gerekir, çünkü kendi mezhebimizden çıkmış değiliz. İmkan yoksa, o hâliyle kılmak caizdir.

Sual: Spiral taktırıldığında birkaç gün kanama olabiliyormuş. Bu durumda diş dolgusu sebebiyle Maliki mezhebini taklit eden bir kişi bu süre zarfında namazlarını kılabilir mi?
CEVAP
Elbette namaz kılacak. Spiral âdet düzenini de bozabilir. Her namaz vakti abdest alarak kılabilir. Maliki’yi taklit ederse, her namaz vakti abdest almaya lüzum yok. Başka bir abdesti bozan şey olmadıkça, spiralden meydana gelen kanama abdesti bozmaz.

Sual: Bir yakınım, otururken-kalkarken gaz kaçırıyormuş. Rükuda ve secdede gaz kaçırdığı için sürekli abdest alıyormuş. Bir kolay yolu var mıdır?
CEVAP
Eğer Maliki mezhebini taklit ederse o zaman yel kaçırmak abdesti bozmaz. Sabah aldığı abdestle yatsıyı kılabilir. Tabii abdesti bozan başka şey olmamışsa.

Sual: İdrar yollarımı üşüttüğüm için devamlı tuvalete gitme ihtiyacı duyuyorum. Namaz kılarken beni rahatsız ediyor, bu durumda kılmam mekruh olur mu? Kaza namazlarına iyileşinceye kadar ara vermem daha mı iyi olur?
CEVAP
Mekruh olmaz. Maliki’yi taklit ederseniz, kendiliğinden akıntı olursa abdestiniz bozulmaz. Kaza kılmayı geciktirmeyin. Maliki’yi taklit edip, o halinizle kılın.

Sual: Bir vaktin girmesiyle eli veya herhangi bir yeri kanayan bir kimse farzı kılacak kadar bir zamanda kan durmazsa, vaktin sonuna doğru o haliyle vaktin farz namazını kılabiliyorken yatsı vaktinin girmesiyle eli kanayan ve kanaması devam eden bir kimse yatsı namazını ve vitri kılmak için yatsının son vakti olan imsak vaktine kadar mı beklemesi lazım?
CEVAP
Evet. Ancak Maliki taklit edilirse hemen kılınır, sabaha kadar beklenmez.

Sual: Abdesti hangi miktarda olan kan bozar, tükürükten fazla olursa mı?
CEVAP
Ağızdaki bir yara veya hastalıktan dolayı kan ne kadar çok çıkarsa çıksın Maliki’yi taklit edenin abdestini bozmaz. Hanefi’de ise, elini dişe sürünce kan bulaşmışsa kan çıktığı için abdest bozulur, ama elma ısırınca misvaktaki kürdandaki bozmaz. Tükürünce tükürükten az ise yine bozmaz.

Sual: Parmağım kanıyor. Fakat pıhtılaştı. Sadece suyu değdirince akmaya başlıyor. Namaz vaktinin sonuna dört rekatlı bir namazı kılacak kadar bekleyecek miyiz veya kuru iken üzerine yara bandı sarıp bandın üzerini mesh mi edeceğim veya ne yapacağım?
CEVAP
Yara bandı sar ve üzerini mesh et. Eğer Maliki’yi taklit ederseniz, yaradan kan irin aksa da abdestiniz bozulmuş olmaz.

Sual: Bir insanın hem yel hem idrar özrü varsa, nasıl yapmalı?
CEVAP
Maliki’yi taklit etmeli. İsterse beş tane özrü olsun, hiçbirisi abdesti bozmaz. Yani elde olmadan çıkan yel, idrar, akıntı, ishal, basur kanı, yaradan çıbandan çıkan kan irin, burun kanaması, gözden ağrı ile gelen yaşlar vs. abdesti bozmaz, başka abdesti bozan olmazsa, sabahtan yatsıya kadar namaz kılar Kur'an okur. Çünkü abdesti bozulmadı. Ama Hanefi mezhebinde farklı, Hanefi’de her namaz vakti girince abdest alması gerekir.

Sual: Sinüzit ameliyatı olacağım. Burnuma tampon koyacaklar, abdest alırken, namaz kılarken nasıl bir yol izlemeliyim?
CEVAP
Abdestte burnun içini yıkamak farz değil. Yani bir problem yok.
Bayıltıyorlar, ameliyattan uyanınca vakit geçmiş olabilir. Onun için Hanbeli mezhebini taklit etmek gerekebilir. Diyelim ki öğle vakti ameliyat olacaksanız, ikindiyi de öğle ile birlikte kılarsınız. Sabah ameliyat olacaksanız, öğleyi belki yetiştiremem diyerek ikindi vaktinde ikisini birden kılarsınız.

İkindi namazını kıldıktan sonra ameliyat olursanız, akşamı yatsı vaktinde kılarım dersiniz. İki namazı bir arada kılmaya ayarlarsınız.

Eğer Maliki’yi taklit ediyorsanız, o zaman Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek iki namazı cem edersiniz. Hastalık halinde Maliki’de de iki namaz cem edilir.

Sual:
Abdest almak istiyoruz fakat yüzümüzdeki kesik kanamaya devam ediyor. Bu durumda Maliki’ye uyduğumuzu düşünüp abdest almamızda bir mahzur olmaz değil mi?
CEVAP
Evet mahzuru olmaz. Fakat bir yara bandı yapıştırıp abdest almak daha uygun olur. Kan çıkmazsa Maliki’yi bile taklide lüzum kalmaz, kan çıkarsa Maliki taklit edilir.

Sual: Bugün öğleye doğru dişimi çektirdim, çektirdikten sonra diş etinde kanamalar devam ediyor. Maliki'yi taklit ediyorum. Öğleyi kaçırmamak için, abdest aldım namazımı kıldım. Ve kanama hâlâ devam ediyor. Kıldığım öğle namazının kazasını kılmam gerekir değil mi?
CEVAP
Abdestiniz bile bozulmamıştır. O abdestle ikindiyi de akşamı da kılabilirsiniz. Tabii abdesti bozan başka bir şey olmamışsa. Kanamak Maliki’de abdesti bozmaz. Namazı kaza etmeniz gerekmez.

Sual: 13 yaşında buluğa eren kızım akıntıdan dolayı Maliki mezhebine uyabilir mi?
CEVAP
Elbette, akıntısı o zaman abdestini bozmaz.

Sual: Soğuktan el veya dudak yarılıp kanarsa Maliki’yi taklit edenin abdestini bozar mı?
CEVAP
Bozmaz. Semavi sebepler bozmaz, bir müdahale varsa bozar.

Sual: Hastalıkla sık sık kusan, Maliki’yi taklit ederse abdesti bozulmamış mı olur?
CEVAP
Evet.

Sual:
Gazdan çok rahatsızım. Bazen abdestimi tutamadığım da oluyor. Maliki’yi taklit caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Ameliyatla, karnımdan delik açılarak torba bağladılar. Torbadan bazen necaset sızıyor. Maliki’yi taklit caiz mi?
CEVAP
Evet.

Teyemmüm edemeyen hasta ne yapar?
Sual:
İslam Ahlakı kitabında, (Elleri ve ayakları kesik olanın yüzü de yara ise, namazı abdestsiz kılar) denirken, başka bir yerinde, (Abdest aldıracak bir kimse bulamayan hasta, teyemmüm eder. Teyemmüm de edemeyen namazı kazaya bırakır) deniyor. Niye bu da abdestsiz kılmıyor? Yahut öteki de bunun gibi kazaya bırakmıyor? Bu çelişki değilse, farklı bir kavil midir?
CEVAP
Çelişki yok, farklı bir kavil de değildir.
Birinci hastanın yardımcı ile de teyemmüm etme imkanı yoktur. Namazı kazaya bıraksa da, elleri kolları kesik olduğu için iyi olup ileride abdest alarak kılma imkanı yok, teyemmüm de edemiyor. Mecburen abdestsiz kılıyor. Yani abdestin farzları yerine gelmiyor, abdest o şahıstan sakıt oluyor.

İkinci hastanın uzuvları var, ama kendisi abdest alamıyor, ancak yardımcı ile alabiliyor. Yardımcı yoksa teyemmüm edebiliyor. Hastalığından dolayı teyemmüm de edemiyorsa, iyileşince veya yardımcı bulunca, abdest alarak veya teyemmüm ederek kılma imkanı oluyor. Onun için kazaya bırakıyor. Bir özürle kazaya bıraktığı için de günah olmuyor. Bir yardımcı gelince hemen teyemmüm edebiliyor veya abdest aldırabiliyor, onun için kazaya bırakıyor.

Birinci hasta, kazaya bıraksa da, abdest alacak veya teyemmüm edecek imkanı olmadığı için teyemmümsüz namazını kılıyor. Yani abdest ve teyemmüm farzları yerine gelmediği için, abdest ve teyemmüm bu hastaya farz olmuyor, sakıt oluyor.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.